9 Mayıs 2020 Cumartesi

1373. gün - II

yokluğunun üzerine biraz daha uzun ve derin düşünmeye kalktığım her an gerçek bir huzursuzluk ve mide bulantısı ile dolup ölmek istiyorum.

1373. gün

Ah Fıstık ah....
Ahhhhhh... depderin... en içimden bir ah....
Ahhhhhh bebeğim.....
Tüm mahçubiyetime karşılık dilimden dökülebilen ah...
Benim küçük prensesim.

Başlığı kendim hesaplayarak yazmadım, bunun için siteler var. Oraya tarih girerken içim ezildi. Ah benim cennet kızım. Güzel gözlü güzel huylu güzel bebeğim. Ah...

Dünyamızda artık corona virüs salgını var. Bu yüzden şehirler arası yasaklar var, bu yüzden hafta sonları dışarı çıkma yasağı var... bu yüzden ne ben gelebildim ne de ailemden seni ziyaret etmelerini rica edebildim. Zaten oranın ziyaretçiye açık olup olmadığını da bilmiyorum. Bunun üzüntüsü ve mahcubiyeti içimi hüzünle doldururken, bugün bir de annem bana bir şey sorunca, yine kendimi senin hatıranın sığınağında buldum. Yaşayamadıkların için bir kez daha derin bir üzüntü ve özürle geldim. Affet diye de değil, biliyorsun...
Annem evde bir havuç oyuncak bulmuş ve Berna'ya vermeden önce benim için bir önemi olup olmadığını sormak istemiş. Havuç oyuncak, senin çok sevdiğin rengarenk ipli top oyuncakla ikili bir paket olan havuç oyuncak.

Fıstık... sana çok, çok şey borçluyum.
çok, çok pişman ve çok üzgünüm...
sen çok özel bir kedisin meleğim.
özgürlüğümüze kavuştuğumuzda ilk iş seni ziyarete geleceğim. seni çok seviyorum...